"Dünyayı Türkleştirme girişiminin ilk ismi olan Baha Said Bey ise, "yaradılış"a kadar uzanır ve Adem ile Havva'yı da Türk ilan eder. Ona göre Adem sözcüğü, Türkçedeki "ata-atayım"dır, Havva ise "ava, ana"dan gelir (2006: 115)"
İttihad ve Terakki Hareketi, Kürt sorunu gibi konularda olduğu gibi bu konuda da zoraki ve düzmece araştırmalar yaptırıp, kendi ideolojisi doğrultusunda kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Dr. Friç (Habil Adem, Naci İsmail Pelister) gibi İttihadçı aydınlara Kürtler’e ilişkin kitap hazırlatan bu Türkçü hareket, Baha Said gibilere de Alevilik-Bektaşilik Araştırması yaptırıyor. (Bkz. Nejat Birdoğan: İttihad-Terakki’ııin Alevilik-Bektaşilik Araştırması; Baha Said Bey.) İttihadçılar, bu politikalarıyla bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflemektedirler. 1- Osmanlı yönetimlerinin Bektaşi tekkelerini birer misyoner örgütü gibi kullanıp Türkmen Aleviler’i Saray’a ve Müslümanlığa yaklaştırmaya çalışmalarına rağmen, genellikle kırsal kesimde yaşayan bu toplulukları çekmek yeterince ger çekleştirilemedi. İttihadçılar, muhalefet konumuna giren bu tarikattan giderek Kızılbaş topluluklara nüfuz etmeye çalışmaktadır. 2- Tıpkı Arap milliyetçilerinin, Kürtçe Ezidi ve Yezdani kelimelerinden gelen Yezidilik (Ezidilik)’i Kürt kimliğinden kopararak Yezid bin Muaviye’ye dayandırıp kendilerine çekmeye çalışmaları gibi; Türk milliyetçileri de Kızılbaşlık’ı Bektaşilik aracılığıyla Türklüğe, Ali’ye dayandırma yoluyla da Müslümanlık’a çekme, dolayısıyla kendilerine yaklaştırma politikası izlemişlerdir.
Cemiyetin isim babası ise Baha Said Bey'di. Talat Paşa'nın emriyle kurulan bu cemiyet, önceleri İttihat ve Terakki'nin başsız kalan mensupları arasında dayanışma ve direniş grubu şeklinde teşkil edilmişti.
DR. RIZA NUR
Hekim, siyasetçi, yönetici, siyasi müzakereci, araştırmacı, dergi yayıncısı olarak Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında unutulmaz hizmetleri olan, milletimizin yetiştirdiği değerli bir isimdir.
AİLESİ, DOĞUMU, TAHSİL HAYATI
Dr. Rıza Nur'un baba tarafı yaklaşık 1750
Mustafa Öztürk'ün "Çağdaş İslam Düşüncesi ve Kur'ancılık" kitabı günümüzde İslâm'ı anlama noktasında farklı metotlara sahip olan akımları ve bu akımlardan geçmişle bağını tamamen koparan Kur'ancılık akımını incelemektedir.
Bu kitapta Mustafa Öztürk, çağdaş İslâm düşüncesi adına kalem oynatan birçok kişiden önemli
Bahâ Said Bey'in kendi başına kalkışdığı akılsızca davranış ve O'na bu yetkiyi verenlerin idraksizliği, Milli Mücadele'nin başı ve sorumlusu Mustafa Kemal Paşa tarafından bu suretle gerekli cezaya çarptırılmışdı. Hatasını anlayan Bahâ Said, oradaki geçici ilişkilerini derhal keserek ve Enver Paşa'ya bağlı İttihadcılara da iltifat etmeden Ankara'ya dönmüşdür. Yunan kuvvetlerinin Polatlı'ya ilerleyişleri sırasında halkın paniğe kapılmamaları için teşkil edilen irşad heyetlerinde vazifelendirilen Bahâ Said Bey, resmi bir devlet vazifesine talib olmamışdır.
Sayfa 50 - türk tarih kurumu yayınları /ankara, 2020Kitabı okudu
Dünyayı Türkleştirme girişiminin ilk ismi olan Baha Said Bey, "yaradılış"a kadar uzanır ve Adem ile Havva"yı da Türk ilan eder. Ona göre Adem sözcüğü, Türkçedeki "ata-atayım"dır, Havva ise "ava, ana"dan gelir.
Bu kitabın Iyi anlaşılması için yazarıyla yapılan röportaj ı incelemeye koymayı uygun gördüm Herkese iyi okumalar..
Yazar – Şair Nesimi Aday’ın Dersim Gazetesi’nde Yazar Faik Bulut ile yaptığı ‘Horasan’dan nasıl geldik?’ kitabına ilişkin yaptığı röportajın tamamını olduğu gibi yayınlıyoruz.
Türkiye’deki Alevilerin çoğu ve Dersimlilerin